bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- evli kadın kaçamak yapabilir mi8
- icardi190524
- alınan en güzel iltifat9
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- bir kadının yemek ısmarlaması12
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- uzağı göremeyen insan15
- türkiyede çok abartılan arabalar14
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş12
- aristoteles'in orta yolu10
entry'ler (755)
Bize küçükken iyiliğe iyilikle kötülüğe adaletle karşılık vermemiz öğretildi.Ama düzen, Köylü kurnazlığına saflıkla karşılık vermemizi emretti.alıp başımı alnının çatına bir mermi gibi gidesim olan insanlar var. Onlar insan gibi görünüp vampir gibi kan emdikçe benimde yaktikları ateşlerde sıkıntılarla eriyip çelik gibi dövülüp insandan mermiye dönüşesim var.
Bugün 3 saatlik toplantının sonunda bir hıçkırık gibi tutulamayan bir söz döküldü dudaklarımdan. O , 30 sinmiş insan topluluğu 29 a düştü .tek yönlü sayaç çarkı dişlileri parçalarcasına geri sardı.
Ve onlarda seyrettiler rızıklarını verdiklerini sandıkları putun yıkılışını.
Gözlerinin içine gözlerimi bir an olsun kırpmadan bir şarjör dolusu nefret boşalttım.
-neden 3 saattir fikirlerimizi alıyormuş ve bu bizim ortak kararımızmış gibi yapıp kendi aptal dayatmalarınıza ortak akıl süsü veriyorsunuz?
-iyimisin sen!!!
-iyiyim ben.Peki sen neden bu kadar kötüsün?
Bakın geçen hafta yıllarca oyalayıp şartlarını bir türlü iyilestirmediginiz Ali hoca sizi Allah'a havale edip ,bir bebek sahibi olabilmek için gündüz okulda gece takside çalışırken para saymayı birakipta etrafındaki insanlara hiç mi bakmadın. Bölgenin en iyi prestijli okuluyuz derken hiç mi düşünmedin 15 senelik hocayı 3000 liraya çalıştırmanın tutulur yani olmadığını? En prestijli okulsan 3000 TL ya kalitesiz iş yapan bir adam calistiramazsin yada o adamın hakkı 3000 lira değildir. Birde maaşları zamanında düzgün veriyoruz diyorsun? Peki düzgün maaş veriyormusun?
Giderken yorgun ve ümitsiz bir sesle geçinebilmek için işten ayrılıyorum.sizi özleyeceğim dedi. Geçinebilmek için mi işe girilir yoksa geçinebilmek için mi işten çıkılır bunu düşün ?
için ,geçen hafta 800 bin liralık jipinin camı kırılınca mı daha çok yandı yoksa 3000 liraya gecinemiyorum deyip gecinebilmek için işten kalbi kırılarak ayrılan Ali gidince mi ? Kendi ayrıldı diye tazminat vermedigin içinde mutlu ol.bende yokum. Aslında sende yoksun.ama farkında değilsin!
-
Bugün 3 saatlik toplantının sonunda bir hıçkırık gibi tutulamayan bir söz döküldü dudaklarımdan. O , 30 sinmiş insan topluluğu 29 a düştü .tek yönlü sayaç çarkı dişlileri parçalarcasına geri sardı.
Ve onlarda seyrettiler rızıklarını verdiklerini sandıkları putun yıkılışını.
Gözlerinin içine gözlerimi bir an olsun kırpmadan bir şarjör dolusu nefret boşalttım.
-neden 3 saattir fikirlerimizi alıyormuş ve bu bizim ortak kararımızmış gibi yapıp kendi aptal dayatmalarınıza ortak akıl süsü veriyorsunuz?
-iyimisin sen!!!
-iyiyim ben.Peki sen neden bu kadar kötüsün?
Bakın geçen hafta yıllarca oyalayıp şartlarını bir türlü iyilestirmediginiz Ali hoca sizi Allah'a havale edip ,bir bebek sahibi olabilmek için gündüz okulda gece takside çalışırken para saymayı birakipta etrafındaki insanlara hiç mi bakmadın. Bölgenin en iyi prestijli okuluyuz derken hiç mi düşünmedin 15 senelik hocayı 3000 liraya çalıştırmanın tutulur yani olmadığını? En prestijli okulsan 3000 TL ya kalitesiz iş yapan bir adam calistiramazsin yada o adamın hakkı 3000 lira değildir. Birde maaşları zamanında düzgün veriyoruz diyorsun? Peki düzgün maaş veriyormusun?
Giderken yorgun ve ümitsiz bir sesle geçinebilmek için işten ayrılıyorum.sizi özleyeceğim dedi. Geçinebilmek için mi işe girilir yoksa geçinebilmek için mi işten çıkılır bunu düşün ?
için ,geçen hafta 800 bin liralık jipinin camı kırılınca mı daha çok yandı yoksa 3000 liraya gecinemiyorum deyip gecinebilmek için işten kalbi kırılarak ayrılan Ali gidince mi ? Kendi ayrıldı diye tazminat vermedigin içinde mutlu ol.bende yokum. Aslında sende yoksun.ama farkında değilsin!
-
Sen yine iyisin. Etraf hiç sevgisi olmayan insanlarla dolu.
Bence en önemli ayrıntı 12 jüri içinde hiç zenci olmamasıdır.Lakin Amerika adalet kulvarında çok ilerlemiştir.bir cümle içinde kullanarak örnek vermek gerekirse Günümüzde hapishane inşa etmek ve işletmek Amerika'da bir iş koludur ve özel teşebbüs ile yapılabilir durumda olduğundan devletede bu girişimcileri destekleme bâbında kodestekilerin %40'ını zenci braderlerimizle doldurmuştur.
Her gördüğünüz jopu sitivin jopu sanmayın!
Markete girdim.
sigara aldım.
çıktım.
parayı henüz cebime dahi koymamıştım.para üstünü yanlış verdiğini farkettim.geriye döndüm.para üstünü yanlış vermişsin kardeş dedim.
hayır dedi.
biran duraksadım.
burda saysaydınya dedi.hergun senin gibi 3 kisi boyle yapsa batariz dedi.
ukala herif canımı tavrıyla ve yavşak mimikleriyle cok sıkmıştı.
Olay 20 sene önce olsa ağlayıp marketten cikardim.
13 sene önce olsa atar yapip dayak yerdim.
9 sene önce olsa muhetemelen doverdim.
Bugün oldu.
10 saniye gözlerinin içine ,içinde çok ağır küfürler barındıran bakış attım.Ama hiç konuşmadım.eger önceden tanıdığım biri olsaydı 300 spartalı filmindeki o sahnedeki repliği yapıp çekip giderdim.' sonsuza dek yasayasin leonidas'
ama bu süngerimsiyi hiç tanimiyordum.O kadar öfkelenmiştim ki 10 dan geriye doğru saymaya başlasam sıfırda durmayıp negatif tamsayiları dişlerimin arasında parça parça Edip tü tü tü tü hareketleriyle ağzımı ölümcül bir makineli tufege dönüştürüp sayıları bir mermi gibi bütün vücuduna saplardım.ve bunu birkaç adım geri giderek yapardım ki sayıların üzerinde tükürük kalmayacak kadar bir kurumasına fırsat olsun da deneyimli dedektiflere malzeme olarak DNAmdan bir iz bırakmış olmayayim. Bütün bu zamanın durma noktasına gelip neredeyse bir 'ân' ın içinde sıkışıp kalma raddesindeyken düşüncelerimde aksine ışık hızına ulaşma raddesindeydi. Big Bang i bütün safhalariyla içselleştirmiştim. Artık benim özbenliğim sıfır hacim sonsuz yogunluktu.
Usulca telefonumun bir anlık kilit ekransızlığından faydalanıp şarz göstergesine baktım.sayilarla aram iyi oldugundan hemen kalan şarz miktarının %52 olduğunu kendime rapor ettim.Bir başka ayrıntıda internet paketimin oluşuydu.
Bu arada Olaya bak dedim kendi kendime kasiyerci kardeşin bayramın tam unutulmaya yüz tuttuğu son gününde içimden 'bayramını enişten dileklerimle kutlarım' demek gelebilirdi bütün bu olayların ta en başında yani 27 sn öncesinde.neyse...
Cebimden 10 kuruş çıkardım ve avuç içimle tezgaha vurarak 10 kuruşu bıraktım. marketçiden kendinden emin bir ses tonuyla '1 tane plastik bardak ver' sesi döküldü dilimden.Onun işe koyulmasını fırsat bilip youtube'tan'amor mio' yu açtım.5 milyona yaklaşmıştı.sigaradan çatallanan ses şarkıyla coşacaktı hey gidi gibsy kings.yorumlarda yukardan 5. Yorum Gülseren tutan haklıydı.insanoğlu buydu.
Neyse şarkının girişiyle aynı anda bana doğru uzattığı plastik bardağı elinden kaptim.az önce küfür ettiğim bakislarımla gözlerinin içine bakarken telefonuda bardağın içine sapladım.bu telefondan çıkan sesi çığ gibi büyütüp sesi ve etkiyi artiracaktı.telefonu sürpriz yumurtaların üstüne bırakıp haşince paso doble dansı yapmaya başladım.bir süre sonra kendimi kah dönerken kah ellerimi yukarda ritmik alkış tutar ve topukları yere vururken buldum.kan ter içinde kalmıştım .öfkem terle birlikte vücuttan atılmıştı sanki.
içeriye bir müşteri girdi süngerimsi lavuktan bir paket sigarayı sesli , bendende yaşar'dan ya bu gece gel yada delirecem isimli eseri gözleriyle sessiz istedi.Bense kan ter içinde Türkiye'nin en pahalı muratti paketinden bir dal alıp derin bir nefesten sonra genizden 'hayırlı işler' kardeş deyip ilk dumanı olay mahaline halkaladım...
sigara aldım.
çıktım.
parayı henüz cebime dahi koymamıştım.para üstünü yanlış verdiğini farkettim.geriye döndüm.para üstünü yanlış vermişsin kardeş dedim.
hayır dedi.
biran duraksadım.
burda saysaydınya dedi.hergun senin gibi 3 kisi boyle yapsa batariz dedi.
ukala herif canımı tavrıyla ve yavşak mimikleriyle cok sıkmıştı.
Olay 20 sene önce olsa ağlayıp marketten cikardim.
13 sene önce olsa atar yapip dayak yerdim.
9 sene önce olsa muhetemelen doverdim.
Bugün oldu.
10 saniye gözlerinin içine ,içinde çok ağır küfürler barındıran bakış attım.Ama hiç konuşmadım.eger önceden tanıdığım biri olsaydı 300 spartalı filmindeki o sahnedeki repliği yapıp çekip giderdim.' sonsuza dek yasayasin leonidas'
ama bu süngerimsiyi hiç tanimiyordum.O kadar öfkelenmiştim ki 10 dan geriye doğru saymaya başlasam sıfırda durmayıp negatif tamsayiları dişlerimin arasında parça parça Edip tü tü tü tü hareketleriyle ağzımı ölümcül bir makineli tufege dönüştürüp sayıları bir mermi gibi bütün vücuduna saplardım.ve bunu birkaç adım geri giderek yapardım ki sayıların üzerinde tükürük kalmayacak kadar bir kurumasına fırsat olsun da deneyimli dedektiflere malzeme olarak DNAmdan bir iz bırakmış olmayayim. Bütün bu zamanın durma noktasına gelip neredeyse bir 'ân' ın içinde sıkışıp kalma raddesindeyken düşüncelerimde aksine ışık hızına ulaşma raddesindeydi. Big Bang i bütün safhalariyla içselleştirmiştim. Artık benim özbenliğim sıfır hacim sonsuz yogunluktu.
Usulca telefonumun bir anlık kilit ekransızlığından faydalanıp şarz göstergesine baktım.sayilarla aram iyi oldugundan hemen kalan şarz miktarının %52 olduğunu kendime rapor ettim.Bir başka ayrıntıda internet paketimin oluşuydu.
Bu arada Olaya bak dedim kendi kendime kasiyerci kardeşin bayramın tam unutulmaya yüz tuttuğu son gününde içimden 'bayramını enişten dileklerimle kutlarım' demek gelebilirdi bütün bu olayların ta en başında yani 27 sn öncesinde.neyse...
Cebimden 10 kuruş çıkardım ve avuç içimle tezgaha vurarak 10 kuruşu bıraktım. marketçiden kendinden emin bir ses tonuyla '1 tane plastik bardak ver' sesi döküldü dilimden.Onun işe koyulmasını fırsat bilip youtube'tan'amor mio' yu açtım.5 milyona yaklaşmıştı.sigaradan çatallanan ses şarkıyla coşacaktı hey gidi gibsy kings.yorumlarda yukardan 5. Yorum Gülseren tutan haklıydı.insanoğlu buydu.
Neyse şarkının girişiyle aynı anda bana doğru uzattığı plastik bardağı elinden kaptim.az önce küfür ettiğim bakislarımla gözlerinin içine bakarken telefonuda bardağın içine sapladım.bu telefondan çıkan sesi çığ gibi büyütüp sesi ve etkiyi artiracaktı.telefonu sürpriz yumurtaların üstüne bırakıp haşince paso doble dansı yapmaya başladım.bir süre sonra kendimi kah dönerken kah ellerimi yukarda ritmik alkış tutar ve topukları yere vururken buldum.kan ter içinde kalmıştım .öfkem terle birlikte vücuttan atılmıştı sanki.
içeriye bir müşteri girdi süngerimsi lavuktan bir paket sigarayı sesli , bendende yaşar'dan ya bu gece gel yada delirecem isimli eseri gözleriyle sessiz istedi.Bense kan ter içinde Türkiye'nin en pahalı muratti paketinden bir dal alıp derin bir nefesten sonra genizden 'hayırlı işler' kardeş deyip ilk dumanı olay mahaline halkaladım...
3 kızdan sonra dünyaya gelmiş olan erkek çocuk şımarıklığı vardır.küçükken göster amcalara vs. Pipini denen çocuk.işte youtuberların bir kısmı bu ekolün devamı.ilgiden kafayı yemiş bir süzme.ihtirasları ve şımarıklığı belki farkında olarak belkide olmayarak vatan hainliginin bir türevi haline gelmiş davranış bozuklukları.
Şimdi bu mal ve benzerleri çılgın ve fütursuzya sıra şimdi abone kitlesinde olması gereken büyük takibi bırak abonelikten çık çılginligina dönüşmeli.
Hoş biraz abone kaybından sonra mazlumu oynayıp abone sayısını 2 ye katlarlar o ayrı.
Şimdi bu mal ve benzerleri çılgın ve fütursuzya sıra şimdi abone kitlesinde olması gereken büyük takibi bırak abonelikten çık çılginligina dönüşmeli.
Hoş biraz abone kaybından sonra mazlumu oynayıp abone sayısını 2 ye katlarlar o ayrı.
Çok zengin iş adamları ,etsel değer verdikleri içi boş kadınların boyunlarına değerli mücevherler takıp yaptıkları tam olarak bu değil mi?
Şuan ATV de son kısmını izlediğimiz film.Bu filmi bir Rus filmi olduğu icin 2017 yılında sinemalarda izleyemedik. daha birçok güzel filmi sinemalarda izleyemedigimiz gibi.Seyir zevki bir yana güzel film yapan alternatif yaklasimlara parasal kaynak olusturamiyoruz sinemalarda oynamadığı için. Sinemalarda Amerikan dayatması çogunlugu aptal filmlerden o kadar sıkıldık ki alternatiflere hasret kaldık..
Evet ben alkol satılan yerden alişveriş kesinlikle yapmam.Sonucta Allah'ın haram ettiği bir içeceği satma tercihine karşılık bende herhangibir ürünü o marketten almama tercihinde bulunuyorum . Bazı sığ fikirli bağnaz arkadaşlar olayları çarpıtarak enteresan yerlere taşımışlar .
işgal edilmiştir. Galip gelen kültürün yenilen kültüre tecavüzünün sanatsal formudur. 7 farklı zamanda 7 kez sinema salonuna uğrayıp izlemeye değer film bulamadan geri döndüm. Film diye önümüze koyduklarınızı köpek izlemez.Ama malesef gençlik bunların müptelası.
Doğup büyüdüğüm mahallede ,Matrix filmindeki mr. Smith gibi onlarca yüzlerce reynmen modeli insan vardı. Zaten insanların ilgisini çeken şeyde sıradan vasıfsız yetenekleri kısıtlı bu insanlarda kendilerini görmeleri. Herkes reynmen gibi olmak isterken aslında zaten kendileridirde. örnegin madem yuotuberlardan örnek verdik pek azı barış özcana özenir.çunku barış Özcan olmak ciddi bir birikim ve çalışma ve kapasite ister.bu zor olandır.ilgi çekmez.
Sanki kendi elleriyle yaptıkları putlara tapan cahiliye devri insanlarinin aslında çok uzaklarda olmadigini görüyorum.
Raynmen yağmur adam görünümlü kıroluk putu
Berkcan güven insan görünümlü vıcık vıcık sılaym putu.vs. vs.
Neşet ertaşa gelince
Gönüll dağıı yağmur yağmur Boran olunca
Akar can özümdem sel gizli gizli....
Sanki kendi elleriyle yaptıkları putlara tapan cahiliye devri insanlarinin aslında çok uzaklarda olmadigini görüyorum.
Raynmen yağmur adam görünümlü kıroluk putu
Berkcan güven insan görünümlü vıcık vıcık sılaym putu.vs. vs.
Neşet ertaşa gelince
Gönüll dağıı yağmur yağmur Boran olunca
Akar can özümdem sel gizli gizli....
Unutmayız.unutturmayız.
ismet özelin mükemmel güzellikte olan ve kendi sesinden sunduğu amentü şiirinin fon müziğini üreten 3 mısırlı kardeşin müzik grubunun ismi.
Youtuberların %99 u.
12 angry men filminde yaşanmışlıklar sonucunda oluşan vicdanı temsil eder.önyargının kırılmasında ki 2. Masum oyundur.
Kur’an’da hitap tarzının erkeklere olmasının sebeplerini birkaç madde halinde arz edeceğiz:
1. Kur’an dili Arapça’dır. Arapça’da isimler ya müennes/dişil veya müzekker/erildir. Arapça’daki kuralların Kur’an’da da olduğu gibi kullanılması tabiidir. Nitekim Kur’an’da bu her iki çeşit kelimeler de yerli yerince kullanılmıştır. (Mümin-Mümine/Müminun-Müminat gibi).
Arapça’daki dilin bir teamülü de erkek ve kadınlara birden hitap edildiği zaman bunları tek bir hitap tarzına ve bunu da erkek kalıbına dökmektir. Bu husus edebî bir sanattır ki buna “tağlip sanatı” denir. Bu edebî sanat sadece gerçek erkek ve kadın için değil, aynı zamanda Arapça’da mecazî olarak erkek/eril kabul edilen “kamer=Ay” ile dişil olarak kabul edilen “Şems=güneş” kelimeleri için de geçerlidir. Bu ikisi birden kullanıldığı ve “tağlip sanatı “ içerisine alındığı zaman, erkek/eril olan “Kamer” sözcüğü ön plana çıkarılır ve “Kameran=iki Ay” tabiri tercih edilir, bununla güneş ve ay kastedilir.
Bu edebî sanat ifadesi daha veciz olduğundan, Kur’an terminolojisinde de genellikle hitaplar bu sanat çerçevesinde inşa edilmiş ve kadın ile erkeğin birlikte muhatap olduğu yerlerde bu hitap erkeklere yönelik olmuş, kadınlar ise “tağlip sanatı” çerçevesinde onlarla beraber yerlerini almışlardır.
Mesela Kur’an’da çokça kullanılan ve “Ey iman edenler” anlamına gelen “Ya eyyuhellezine âmenû” hitabı, Arapça gramer bakımından erkeklere yapılan bir hitap tarzıdır. Ancak, bu hitapta kadınların da dahil olduğu bilinen bir gerçektir. Keza, Kur’an’da bir çok defa kullanılan ve “Ey Adem’ın oğulları” anlamına gelen “Yâ benî ademe” ifadesini sadece erkeklere tahsis etmek mümkün değildir.
işte, bu açıklamalar çerçevesinde diyebiliriz ki, “babalar” ifadesinde anneler, “oğlanlar” ifadesinde kızlar, “kardeşler” ifadesinde kız kardeşler de dahildir.
2. Kadın konusunda hassas olanların göz ardı etmemeleri gereken bir nokta da şudur ki, sadece erkeklerin yad edildiği hitaplarda her zaman güzel bir vasıfla değil, kötü vasıflarla da anılması söz konusudur. Örneğin “ey iman edenler” anlamına gelen “Ya eyyuhellezine âmenû” hitabı yanında “Ey kâfirler” manasına gelen “Ya eyyuhe’l-kâfirun” ifadesinin muhatabı da zahiren erkeklerdir. Ama aslında her iki ifadede kadın-erkek müşterek olarak vardır. Demek ki ortada bir fazilet, bir üstünlük imajı söz konusu değildir, mesele tamamen bir sil meselesidir.
3. Bu ifadelerde kadını küçümseyici bir durum söz konusu değildir. Nitekim, Ay-güneş misalinde olduğu gibi Şems/güneş değil, Kamer/Ay göz önünde bulundurulmuştur. Fakat hiç kimse bu ifadelerde güneşin aydan daha değersiz görüldüğünü iddia etmemiş ve edemez de.
4. Şunu unutmamak gerekir ki, Hz. Adem (as)’den beri insanlık camiasında erkek, hâkimiyetin, kuvvetin, icraatın simgesi olarak algılanmıştır. Ve bu tarihî bir realitedir. Erkeğin neden daha kuvvetli yaratıldığını itiraz konusu yapanlar, şunu unutmamalıdır ki, kuvvet, cesaret tek başına bir fazilet simgesi değildir. Nitekim en zalim olan Nemrut, Şeddad, Firavun da çok cesaretli idi.
Aileyi geçindirme ve himaye etme sorumluluğu gibi daha birçok hikmete binaen erkekler daha cesur, daha güçlü yaratılmıştır. Kadınlar ise, çocukların anneleri olarak onların bakımını üstlenecek bir konumda olduğu için, bir şefkat kahramanı ve bir merhamet âbidesi olarak var edilmiştir. Hakîm olan Allah her şeyi, üstlendiği görevine uygun bir şekilde yaratmıştır. Bu farklılıklar hiçbir zaman bir fazilet ve bir şeref üstülüğü değildir.
5. Erkek-kadın eşitliği hak-hukuktadır... Erkek olsun, kadın olsun Allah katında en faziletli insan Allah’a karşı en saygılı olan/takva sahibi insandır... Kur’an’ın getirdiği eşitlik anlayışı budur. Daha önce dünyada değersiz bir varlık olarak algılanmış olan kadına, şeref bahşeden bir statüyü tanıyan islam dinidir. Yoksa hiçbir taraf öbürüne eşit değildir. Ne fizikî yapısı, ne hissî yapısı açısından eşit olabilir. Bilakis Allah -deyim yerindeyse- ikisini eşitlik için değil, eşitsizlik için yaratmıştır. Çünkü onlar insan istihsali için var edilmiş bir fabrikanın ayrı parçalarıdır. Birisinde telkih/dölleme, diğerinde telekkuh/döllenme mekanizması vardır. Erkek doğurabilir mi? Kadın telkih görevini yapabilir mi? Sesleri bile farklıdır.
6. Kur’an’ın mucizelik yönünün en açık misallerinin başında “îcaz=veciz” ifadeler gelir. Arapça’da oldukça yaygın olan bu edebî sanat, Kur’anda da oldukça yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Kadınları erkek hitabına dahil ederek anmak da bu sanatın bir tezahürüdür.
Erkek ve kadınlarla ilgili bir konu, daha detaylı bir surette vurgulanmak istenildiği yerlerde, kadınlara da ayrıca yer verildiği görülmektedir.
Misal olarak; “Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur.Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.”(Ahzab, 33/36), “Kim bir kötülük işlerse, sadece o kadar cezalandırılır. Ama, mümin olarak, ister erkek ister kadın, kim makbul ve güzel bir iş yaparsa, işte onlar cennete girer ve orada hesapsız nimetlere nail olurlar.”(Mümin, 40/40) mealindeki ayetlerde hem sorumluluk hem de mükâfatta erkek-kadın eşit bir statüde değerlendirilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla islamiyet
1. Kur’an dili Arapça’dır. Arapça’da isimler ya müennes/dişil veya müzekker/erildir. Arapça’daki kuralların Kur’an’da da olduğu gibi kullanılması tabiidir. Nitekim Kur’an’da bu her iki çeşit kelimeler de yerli yerince kullanılmıştır. (Mümin-Mümine/Müminun-Müminat gibi).
Arapça’daki dilin bir teamülü de erkek ve kadınlara birden hitap edildiği zaman bunları tek bir hitap tarzına ve bunu da erkek kalıbına dökmektir. Bu husus edebî bir sanattır ki buna “tağlip sanatı” denir. Bu edebî sanat sadece gerçek erkek ve kadın için değil, aynı zamanda Arapça’da mecazî olarak erkek/eril kabul edilen “kamer=Ay” ile dişil olarak kabul edilen “Şems=güneş” kelimeleri için de geçerlidir. Bu ikisi birden kullanıldığı ve “tağlip sanatı “ içerisine alındığı zaman, erkek/eril olan “Kamer” sözcüğü ön plana çıkarılır ve “Kameran=iki Ay” tabiri tercih edilir, bununla güneş ve ay kastedilir.
Bu edebî sanat ifadesi daha veciz olduğundan, Kur’an terminolojisinde de genellikle hitaplar bu sanat çerçevesinde inşa edilmiş ve kadın ile erkeğin birlikte muhatap olduğu yerlerde bu hitap erkeklere yönelik olmuş, kadınlar ise “tağlip sanatı” çerçevesinde onlarla beraber yerlerini almışlardır.
Mesela Kur’an’da çokça kullanılan ve “Ey iman edenler” anlamına gelen “Ya eyyuhellezine âmenû” hitabı, Arapça gramer bakımından erkeklere yapılan bir hitap tarzıdır. Ancak, bu hitapta kadınların da dahil olduğu bilinen bir gerçektir. Keza, Kur’an’da bir çok defa kullanılan ve “Ey Adem’ın oğulları” anlamına gelen “Yâ benî ademe” ifadesini sadece erkeklere tahsis etmek mümkün değildir.
işte, bu açıklamalar çerçevesinde diyebiliriz ki, “babalar” ifadesinde anneler, “oğlanlar” ifadesinde kızlar, “kardeşler” ifadesinde kız kardeşler de dahildir.
2. Kadın konusunda hassas olanların göz ardı etmemeleri gereken bir nokta da şudur ki, sadece erkeklerin yad edildiği hitaplarda her zaman güzel bir vasıfla değil, kötü vasıflarla da anılması söz konusudur. Örneğin “ey iman edenler” anlamına gelen “Ya eyyuhellezine âmenû” hitabı yanında “Ey kâfirler” manasına gelen “Ya eyyuhe’l-kâfirun” ifadesinin muhatabı da zahiren erkeklerdir. Ama aslında her iki ifadede kadın-erkek müşterek olarak vardır. Demek ki ortada bir fazilet, bir üstünlük imajı söz konusu değildir, mesele tamamen bir sil meselesidir.
3. Bu ifadelerde kadını küçümseyici bir durum söz konusu değildir. Nitekim, Ay-güneş misalinde olduğu gibi Şems/güneş değil, Kamer/Ay göz önünde bulundurulmuştur. Fakat hiç kimse bu ifadelerde güneşin aydan daha değersiz görüldüğünü iddia etmemiş ve edemez de.
4. Şunu unutmamak gerekir ki, Hz. Adem (as)’den beri insanlık camiasında erkek, hâkimiyetin, kuvvetin, icraatın simgesi olarak algılanmıştır. Ve bu tarihî bir realitedir. Erkeğin neden daha kuvvetli yaratıldığını itiraz konusu yapanlar, şunu unutmamalıdır ki, kuvvet, cesaret tek başına bir fazilet simgesi değildir. Nitekim en zalim olan Nemrut, Şeddad, Firavun da çok cesaretli idi.
Aileyi geçindirme ve himaye etme sorumluluğu gibi daha birçok hikmete binaen erkekler daha cesur, daha güçlü yaratılmıştır. Kadınlar ise, çocukların anneleri olarak onların bakımını üstlenecek bir konumda olduğu için, bir şefkat kahramanı ve bir merhamet âbidesi olarak var edilmiştir. Hakîm olan Allah her şeyi, üstlendiği görevine uygun bir şekilde yaratmıştır. Bu farklılıklar hiçbir zaman bir fazilet ve bir şeref üstülüğü değildir.
5. Erkek-kadın eşitliği hak-hukuktadır... Erkek olsun, kadın olsun Allah katında en faziletli insan Allah’a karşı en saygılı olan/takva sahibi insandır... Kur’an’ın getirdiği eşitlik anlayışı budur. Daha önce dünyada değersiz bir varlık olarak algılanmış olan kadına, şeref bahşeden bir statüyü tanıyan islam dinidir. Yoksa hiçbir taraf öbürüne eşit değildir. Ne fizikî yapısı, ne hissî yapısı açısından eşit olabilir. Bilakis Allah -deyim yerindeyse- ikisini eşitlik için değil, eşitsizlik için yaratmıştır. Çünkü onlar insan istihsali için var edilmiş bir fabrikanın ayrı parçalarıdır. Birisinde telkih/dölleme, diğerinde telekkuh/döllenme mekanizması vardır. Erkek doğurabilir mi? Kadın telkih görevini yapabilir mi? Sesleri bile farklıdır.
6. Kur’an’ın mucizelik yönünün en açık misallerinin başında “îcaz=veciz” ifadeler gelir. Arapça’da oldukça yaygın olan bu edebî sanat, Kur’anda da oldukça yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Kadınları erkek hitabına dahil ederek anmak da bu sanatın bir tezahürüdür.
Erkek ve kadınlarla ilgili bir konu, daha detaylı bir surette vurgulanmak istenildiği yerlerde, kadınlara da ayrıca yer verildiği görülmektedir.
Misal olarak; “Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur.Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.”(Ahzab, 33/36), “Kim bir kötülük işlerse, sadece o kadar cezalandırılır. Ama, mümin olarak, ister erkek ister kadın, kim makbul ve güzel bir iş yaparsa, işte onlar cennete girer ve orada hesapsız nimetlere nail olurlar.”(Mümin, 40/40) mealindeki ayetlerde hem sorumluluk hem de mükâfatta erkek-kadın eşit bir statüde değerlendirilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla islamiyet
Halı sahada pas atmayinca kaleye geçmekle tehtid edildim.
Nerede o eski ikinci baharlar, ekmek tekneleri,Leyla ile Mecnunlar,işler guclerler..
Neden olmasın??
Dünya ticaretinin %90 ı deniz taşımacılığı ile gerçekleşmiştir.